“Bu düzen böyle gitmeyecek, ben direneceğim!”

Kılavuz: Merhaba, Telus Digital nedir? Sizler nasıl çalışıyorsunuz?

Hasan Hüseyin Yavuz: Kanada merkezli bir firmadır. Dünyanın en ünlü sosyal medya platformunun içeriklerini denetliyoruz. İmzalamış olduğumuz gizlilik sözleşmesinden dolayı platformun ismini söyleyemiyorum. Yayınlanan içerikleri kurallara göre denetleyip bir ihlal varsa yayına girmesini engelliyor, geri bildirim yolluyoruz. Bu içerikler genelde vahşet, insan öldürme ve pornografik görüntüler gibi insan psikolojisini olumsuz etkileyen görüntüler barındırıyor.

Kılavuz: Sendikalaşma süreci nasıl başladı?

Hasan: Ücretlerin düşmesi, çalışma şartlarımızın zorlaştırılması gibi durumlar vardı. Şartlarla beraber iş yerindeki mobbingde gün geçtikçe arttı. Bu sürece dur dememiz gerektiğini düşündük ve anayasal hakkımız olan sendikalaşma sürecini başlattık. 6 ay içinde hem şirket içi barajı hem de sendika barajını geçtik.

Kılavuz: Çalışma şartlarınız nasıldı? Mobbinge maruz kaldınız mı?

Hasan: Dört vardiya halinde çalışıyoruz. 1,5 – 2 saati bulan çalışma süresinden sonra toplamda 4 defa 15 dakikalık molalarımız ve 45 dakikalık yemek molamız var. 2 saatlik çalışmadan sonra hele ki o videoları izledikten sonra 15 dakikalık mola tabi ki yeterli değil, zaten yarısı aşağı inene kadar bitmiş oluyor ve bir dakika dahi geç kalsak savunma isteniyor. Özellikle direniş başladıktan sonra işçilere zaman zaman verilen ekstra molalar da kısaltıldı. İşçilerle benim aramda ki iletişimde olabildiğince engellenmeye çalışılıyor, tuvalete giderken dahi haber verilmesini istiyorlar.

Homofobik ve ırkçı söylemlerde bulunulduğunu gördük. Mesela herkes istediği şekilde giyinebilirken Amed Spor forması giyen bir arkadaşımız, kendi yöneticisinden yüz bulan başka kişiler tarafından taciz edildi. Mesaj grubuna atılan mesajlara isteyen istediği şekilde emoji bırakabilirken bir mesaja gökkuşağı ifadesi bırakan bir arkadaşımız mesajı atan yöneticisi tarafından çağrılıp azarlandı. Çalışmaya başlamadan önce aldığımız eğitimleri veren bir adam yıllarca kadın arkadaşlarımızı taciz etmiş. İnsanlar korktuğu için geri durdular, en sonunda bir arkadaşımız şikayette bulundu ve olayın peşini bırakmadı. Ondan sonra diğer arkadaşların da şikayetleri gelmeye başladı ve bu durum sürekli yöneticiler tarafından gizlendi çünkü bu olaylardan tüm yöneticilerin haberi vardı. Kaçamayacakları noktada ise fail adamdan istifası istendi ve şirketten istifa ederek ayrıldı. Oysaki benim hiçbir suçum yokken kapıları karaladığım gibi komik bir iddia ortaya atarak Kod 46 ile işten çıkarıldım. Avukatımla görüşüp delil istedik ancak delil sunmadılar.

Kılavuz: İşten çıkarılan işçilere ne gerekçe sundular?

Hasan: Performanslarının kötü olduğu veya küçülmeye gidildiği gerekçe edildi. Mesela performansı kötü dedikleri arkadaşımızdan daha kötü performansı olan arkadaşlar vardı. Küçülme bahanesiyle işten çıkarırlarken deneme sürecinde insanlar çalışıyordu. Bir arkadaşımız bu sebeplerin gerçek olamayacağını ve işten atılma nedenini öğrenmek istediğinde yöneticisi tarafından, sen siyaset mi konuşuyorsun? denildi. İşten çıkarılanların geneli sendikal örgütlenme yapan arkadaşlarımızdı. Sendikal faaliyet yürüttüğümüz için işten çıkarıldık.

Kılavuz: TİS için başvuru yapıldıktan sonra yetki süreci ve iş kolu değişikliği için şirket itiraz etti. Neler yaşandı bu süreçte?

Hasan: TİS için gerekli sayıya ulaştıktan sonra başvuruda bulunduk ÇSGB yetkiyi verdi ancak Telus aynı gün içerisinde itiraz etti. İtiraz nedeni; birincisi, bu kadar kısa bir sürede bu kadar işçinin örgütlenmesinin yapay olabileceğiydi. Oysaki işçiler kendi istekleriyle E-Devlet üzerinden sendikaya üye oluyorlar. İkincisiyse, normalde tek lokasyonda TİS için %40 barajı yeterliyken birden fazla lokasyon olunca %50 barajını geçmek gerekiyor. İstanbul’da da Telus var bunu bahane gösterdiler ama biz zaten toplamda %50 barajını da geçmiştik, buna rağmen yine de bu madde üzerinden itiraz ettiler. Hukuksuz bir biçimde iş kolumuz değişti. 07 nolu iş kolundan 10 nolu iş koluna geçirildik. Hukuksuz diyorum çünkü normalde iş kolu değişiklikleri yargıtay kararıyla alınır ve resmi gazetede yayınlanır ancak bu değişiklik danıştay kararıyla gerçekleşti ve bir günde duyuruldu. Yaşanan bu olayla beraber sendika barajı için örgütlenmesi gereken işçi sayısı iki binden kırk beş bine çıktı. Mahkeme süreci devam ediyor ancak duruşmanın olduğu gün hakim rapor alıp duruşmaya gelemedi ve duruşma 4 ay ertelendi.

Kılavuz: Direniş kararını nasıl aldın?

Hasan: Açıkçası benden önce çıkarılan arkadaşlarım hem maddi zorluklardan kaynaklı hem de kriminalize edildikleri için ellerinden pek bir şey gelmedi. Bunca haksızlığa, hukuksuzluğa rağmen bir de işten çıkarıldık. Bu düzen böyle gitmeyecek ben direneceğim, çünkü haklıyız ve Telus’a sendika mutlaka gelecek. Buradaki işçilerin birliğini sağlamamız gerek, herkes hoşnut olmadığı durumları konuşmalı. Telus’la organik bir bağım kalmadı ancak direnişim çalışan arkadaşlarımın iyi şartlarda çalışması için, sendika geldiği halde içerdeki işçilerin daha iyi bir çalışma ortamı olacak.

Kılavuz: Ülkenin dört bir yanında devam eden grevler için ne söylemek istersin?

Hasan: Her türlü baskıya rağmen Polonez işçilerinin direnişi bizlere ışık tuttu ve kazımla sonuçlandı. Direnişe devam eden bütün işçilerle beraberiz. Mümkün olduğunca sesimizi birbirimize taşımamız gerekiyor. Tüm işçiler aynı sınıfta ve patronlara karşı işçi sınıfının direnişlerinin ne kadar güçlü olabileceğini göstermeliyiz. Direnişte ve de işinin başında olan tüm işçileri selamlıyor, işçiye emeğe saygısı olan herkesi direnişimizin sesini yükseltmeye davet ediyorum.

Total
0
Shares
Önceki makale

Üniversiteden geleceğe yürümek için: Geçmiş mücadele deneyimlerimize bakış - 1

Sonraki makale

Komünist Manifesto'nun zamansız isyanı: Bir hayalet hâlâ dolaşıyor!

İlgili Gönderiler
Kadınların Çifte Sömürüsüne Son Eşitlik için Sosyalist Mücadele
Devamını oku

Kadınların çifte sömürüsüne son! Eşitlik için sosyalist mücadele

Ev dışında ise kadınlar, ucuz ve güvencesiz işgücü olarak görülür. Böylece kadınlar hem ev içinde hem de ev dışında çifte sömürüye maruz kalır. Günümüzde daha fazla kadın ev dışında çalışıyor, ancak hem evde hem de işte çifte yük altında kalıyor. Bu durum aynı zamanda ev içinde yeniden üretim ve bakım ihtiyacının da tam olarak karşılanamamasına sebep oluyor.